Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfınca (SETA), “Batı’nın İnsan Hakları Doktrini Çökerken İsrail-Filistin Çatışması” başlıklı çevrim içi panel düzenlendi.
Ankara Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cem Duran Uzun’un moderatörlüğündeki panele, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yücel Acer, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cavid Abdullahzade ve SETA araştırmacısı Mert Hüseyin Akgün konuşmacı olarak katıldı.
Akgün, dünyanın Filistin’de yaklaşık iki aydır devam eden insani trajediye şahit olduğunu, saldırılarda hayatını kaybeden insanların sayısının 18 bine yaklaştığını söyledi.
Öldürülenlerin yüzde 40’ının çocuk olduğu istatistiğinin, savaş hukuku ihlallerinin boyutu hakkında fikir vermeye yettiğini kaydeden Akgün, şöyle konuştu:
“Bu tablo kaçınılmaz şekilde dünyanın dört bir yanındaki farklı din ve etnik kökene mensup vicdan sahibi insanların tepkisiyle karşılaşıyor. Ancak son iki ayda Batı dünyasındaki Filistin’e destek ve İsrail hükümetinin uygulamalarına eleştiri içeren tepkiler medyadan spora, akademiden sosyal medya platformlarına kadar uzanan geniş bir alanda sistematik şekilde sansüre tabi tutuluyor. Burada ihlal edilen değerin, Batı’da geliştirilen liberal demokratik düzenin en temel unsuru olan ifade özgürlüğü olması ise ironik ve bir o kadar da endişe verici niteliktedir.”
“Bu bir etnik temizliktir”
Prof. Dr. Acer de Uluslararası Ceza Mahkemesi statüsüne bakıldığında savaş suçları, insanlığa karşı suçlar, soykırım ve etnik temizlik, yasa dışı silahlı güç kullanma gibi belirli kategorilerde suçların yer aldığını, İsrail’in Gazze halkına yönelik kasten öldürme, yaralama, temel ihtiyaç unsurlarından mahrum bırakma, işkenceye tabi tutma, sivil yerleşim yerlerinin bombalanması gibi sistematik saldırılarla bu suçların tamamını işlediğini söyledi.
Savaş suçlarının net bir şekilde işlendiğini vurgulayan Acer, “Bunların hepsi Filistin halkına yönelik sistematik bir saldırının parçası olduğu için insanlığa karşı da bir suç işleniyor. İsrail’in eylemleri, niyetinin her halükarda mümkün olduğunca fazla Filistinliyi yok etmeyi amaçladığı sonucuna ulaşmanıza sebep oluyor. Bu bir etnik temizliktir.” diye konuştu.
Prof. Dr. Abdullahzade ise Batı’nın insan hakları kavramını siyasallaştırdığını ve artık insanların bu kavrama duyduğu güvenin sarsıldığını belirterek, silahlı çatışmada özel olarak korunması gereken kişilerin siviller olduğunu kaydetti.
Abdullahzade, İsrail’in yaptığının savaş suçu ve insanlığa karşı suç olduğunu vurguladı.
