“`html
İndus Vadisi’nin Gizemli Yazısı ve Heyecan Verici Ödül
Bir çatı altında kalan bir balığı düşünün… Kafası olmayan bir çöp adam figürü… Bahçe tırmanı gibi görünen bir dizi çizgi…
Bu farklı semboller, antik çağlara ait bir yazılı eserle ilgili olarak incelenen parçalardan sadece birkaçı. Yüzyıllar geçmesine rağmen, bu metnin en ufak bir kısmı bile çözülebilmiş değil. Çözülmeyen bu yazıyla ilgili gizem, araştırmacılar arasında can alıcı tartışmalara, ölüm tehditlerine ve devasa bir ödül önerisine yol açtı.
Yazı Çözme Yarışı ve Ödül İlanı
Hindistan’ın Tamil Nadu eyaletinin başbakanı, İndus Vadisi medeniyetine ait bu yazıları çözene 1 milyon dolar ödül vereceğini açıkladı. Washington Üniversitesi bilgisayar bilimleri uzmanı Rajesh Rao, 10 yılı aşkın süredir üzerinde çalıştığı bu yazıyla ilgili, “Tam olarak çözüldüğünde Güney Asya’nın tarih öncesi dönemine dair önemli bir soruyu aydınlatma fırsatına sahip olacağız,” biçiminde yorumda bulundu.
Yazının deşifre edilmesi halinde, Antik Mısır ile Mezopotamya’yla kıyaslanabilecek, daha iyi anlaşılır bir Bronz Çağ medeniyeti oluşumu ortaya çıkacak.
İndus Vadisi ve Kültürel Miras
İndus Vadisi, Pakistan ile Hindistan’ın kuzey sınırının boyunca uzanmakta. Araştırmacılara göre, bu geniş coğrafyada milyonlarca insan yaşamış, gelişmiş kent yapıları inşa edilmiş ve standart ölçü birimleri oluşturulmuş. Ayrıca oldukça kapsamlı ticaret yollarına sahip oldukları da düşünülmektedir.

En önemlisi, yazının çözülmesi durumunda, İndus Vadisi halkının kim olduğu ve günümüzdeki temsilcilerinin kimler olduğuna dair önemli bir anlayış kazanılacak. Bu da, modern Hindistan’ın kökenleri üzerine süregelen siyasi tartışmaların yeniden şekillenmesine olanak tanıyabilir.
Rao, “İndus Vadisi medeniyetini temsil edecek olan topluluk, şehir planlaması ve kapsamlı ticaret ağlarının kurucusu olma onurunu taşıyacak,” dedi.
Neden Çözmek Bu Kadar Zor?
İndus Vadisi yazıları ilk kez 1875 yılında yayımlanmış olmasına rağmen, medeniyet hakkında bilgilerimiz oldukça sınırlıdır. Bu bilgiler, Pakistan’ın Karaçi şehrinin 510 kilometre doğusundaki Mohenjo-daro antik kentine yapılan kazılardan elde edilmiştir.
Yapılan araştırmalar, bu şehirlerin cadde ve sokaklarının New York veya Barselona gibi ızgara planıyla inşa edildiğini, gelişmiş drenaj ve su yönetim sistemleriyle donatıldığını göstermektedir. O dönemlerde bu özelliklerin eşsiz olduğu ifade edilmektedir.
MÖ 2. ve 3. binyıl boyunca İnduslu tüccarlar, Basra Körfezi ve Orta Doğu ile ticaret yapmaktaydılar. İndus tüccarları, değerli bakır, inci, baharat ve fildişi gibi ürünleri taşıyan gemilerle tanınırdı. Aynı zamanda İndus medeniyeti, altın ve gümüş mücevherat üretiminde de oldukça ileri düzeydeydi.

Ancak, MÖ 1800 civarında (Antik Roma’nın doğumundan 1000 yıl önce) İndus medeniyeti çöküşe geçti ve halk daha küçük köylere göç etti. Çöküşün sebepleri hâlâ tam olarak bilinmiyor, ancak iklim değişikliğinin en büyük etkenlerden biri olduğu düşünülmektedir.
İndus Medeniyeti Hakkında Bilinmeyenler
İndus medeniyeti hakkında elimizdeki bilgiler, Antik Mısır, Mezopotamya veya Maya uygarlıklarına kıyasla oldukça sınırlıdır. Bunun başlıca sebebi, taş ve toprak eşyalar üzerindeki yazıların henüz çözülememiş olmasıdır. Analiz edilebilecek çok az sayıda parça bulunmaktadır; bu güne kadar yaklaşık 4.000 yazılı eşya keşfedilmiştir.
Antik Mısır’a ilişkin belgelerin sayısının 5 milyon kelimeye ulaşabildiği düşünülmektedir ki bu durum İndus yazısının çözümünü zorlaştırmaktadır. İndus yazısının çoğunluğu ise 2,5 santimetre çapında olan küçük taş mühürler üzerinde yer almaktadır; bu da yazıların yalnızca kısa metinler içermesine yol açmaktadır.
Öte yandan, bugüne kadar hem İndus Vadisi yazısını hem de başka bir dile çevrilmiş örneğini bir arada barındıran bir belge bulunamamıştır. (Örneğin, Rosetta Taşı’nda hem Antik Mısır hiyeroglifleri hem de Antik Yunanca metin bulunuyordu.) Bu eksiklik, çeviri sürecini oldukça zorlaştırmaktadır. Aynı zamanda İndus krallarının isimleri de bilinmemekte ve bu durum da süreçte önemli bir engel teşkil etmektedir.
Deşifre Edilmemiş Semboller
Uzmanların üzerinde hemfikir olduğu bazı noktalar mevcut. Çoğu araştırmacı, İndus yazısının sağdan sola doğru yazıldığını ve dini ile ticari amaçlarla kullanıldığını düşünmektedir. Birçok uzman, belirli sembollerin anlamları üzerinde de anlaşmış durumdadır; örneğin, kafasız çöp adamın bir insanı temsil ettiğine inanılmaktadır.
Ancak, Rosetta Taşı benzeri bir kaynak bulunmadığı sürece, tüm bunlar hâlâ kanıtlanamayan teoriler olarak kalacaktır. İndus uzmanlarından Jagat Pati Joshi ve Asko Parpola, 1987 tarihli eserlerinde “Temel konularda bile ortak bir görüş elde edilebilmiş değil,” ifadelerini kullanmışlardır.

Rajesh Rao’yla aynı projede çalışan ve yaklaşık 20 yıldır İndus yazısı üzerinde çalışan Mumbai Tata Temel Araştırmalar Enstitüsü uzmanı Nisha Yadav, “Aradan geçen yıllara rağmen hâlâ tek bir sembolün bile deşifre edilemediğini” vurguladı.
İki Farklı Yaklaşım ve Tartışmalar
Kimi kişiler için İndus yazısını çözmek sadece bir akademik merak meselesi değil, aynı zamanda varoluşsal bir meseledir. Çünkü bu yazının çözülmesi, İndus halkının kim olduğu ve göç hareketlerinin yönü gibi sorulara yanıt verebilir.
İndus medeniyetinin torunları olduğunu iddia eden iki ana grup mevcuttur. İlki, İndus yazısını, günümüz Hindistan’ının kuzeyinde konuşulan birçok dili temsil eden Antik Sanskritçe ile ilişkilendirmektedir. Birçok bilim insanı, Hint-Avrupa dilleriyle birlikte göç edenlerin Orta Asya’dan gelen Aryanlar olduğuna inanmaktadır. Ancak Rao, bunun zıttı bir iddia ortaya koyarak, Sanskritçe ve onun akrabalarının kökeninin İndus Vadisi’nden çıkıp Avrupa’ya yayıldığını öne sürmektedir.
Rao, “Her şey en başından beri Hindistan’daydı. Dışardan hiçbir şey gelmedi,” biçiminde ifade etmektedir.
Farklı Diller ve Kültürler Arasındaki İlişkiler
İkinci grup ise İndus yazısını, günümüzde Hindistan’ın güney bölgelerinde konuşulan Dravidyan dilleriyle ilişkilendirmektedir. Bu grup, Dravidyan dillerinin Aryanların kuzeye gelişiyle güneye sıkıştırılmadan önce bölge genelinde yaygın olarak konuşulduğunu öne sürmektedir. Tamil Nadu Başbakanı M. K. Stalin de bu görüşe katılmakta ve İndus dilinin Dravidyan dillerinin atası olduğuna inanmaktadır. Rao bu teorinin geleneksel olduğunu ancak her iki grupta da saygıdeğer araştırmacıların bulunduğunu belirtmektedir.
Ayrıca, İndus uzmanı Iravatham Mahadevan gibi üçüncü bir grup ise, tartışmanın çok anlamlı olmadığını savunmakta ve kuzeydeki Aryanlar ile güneydeki Dravidyanlar arasında bariz bir ayrım olmadığını iddia etmektedir. Mahadevan, “Dravidyan ya da Aryan halkları diye bir şey yok. Tıpkı Pakistanlılar ile Hindistanlıların ırksal anlamda çok benzer olması gibi,” demektedir.

Amatörlerin İlgi Alanı
Ancak durum düşündüğümüz kadar basit değil. 2011 yılında verdiği TED konuşmasında Rao, bulgularını paylaştığında nefret mesajları aldığını söylemişti. Başka araştırmacılar da ölüm tehditleri aldığını belirtmiştir. Bu kişiler arasında 2004’te İndus yazısının bir dili temsil etmediğini öne süren Steve Farmer da vardır. Farmer, sembollerin modern trafik işaretlerinde gördüğümüz benzer bir anlam içerdiğini ifade ederek meslektaşlarını şoke etmiştir.
Tüm bu gerginliklere rağmen, İndus yazısı hem profesyonel araştırmacılar hem de amatör meraklılar için ilgi çekici bir alan olmaya devam ediyor. Bu alanda yıllarını adayan birçok kişi mevcut.
Özellikle alanın önde gelen isimlerinden biri olan Asko Parpola, yıllardır yazıyı oluşturan sembollerin anlamlarını çözmek için çaba sarf ediyor. Parpola, birçok Dravidyan dilinde “balık” ve “yıldız” sözcüklerinin benzer seslere sahip olduğunu, dolayısıyla İndus yazısındaki balık sembollerinin belki de tanrıları temsil ettiğini öne sürmektedir.
Teknolojiyle Çözüm Arayışı
Rao ve Yadav gibi araştırmacılar, yazı içinde kalıplar aramaya odaklanıyor. Bilgisayar modellerini sembol dizilerini analiz edecek şekilde eğitiyor ve bilgisayarların kayıp sembollerin ne olabileceğini doğru bir şekilde tahmin edebilmesini sağlıyorlar. Bu yaklaşım, yazının kurallarını anlamayı kolaylaştırıyor. Örneğin, Türkçede “Ğ” harfi kelime başlarında yer almıyor; İngilizcede ise genellikle “Q” harfi “U” harfiyle birlikte kullanılıyor.
Bu tarz bilgiler, araştırmacıların hasar görmüş veya eksik olan sembolleri tamamlamalarına yardımcı olmaktadır. Yadav, İndus Vadisi’nden çok uzakta bulunan Batı Asya’daki mühürlerin önemli örnekler olduğunu belirtiyor. Bu mühürler, İndus kalıntılarıyla aynı sembolleri taşımakla birlikte farklı örüntüler içeriyor, bu durum ise aynı sembollerin farklı dillerde evrimleşmiş olabileceği ihtimalini gündeme getiriyor.
Ödül İle Artan İlgi
Elbette, İndus yazısını çözmek isteyen ve bu konuda şansını denemek isteyen amatörlerin de katkıları devam etmekte. Tamil Nadu Başbakanı Stalin’in 1 milyon dolarlık ödül duyurusu, birçok kişi için heyecan verici bir fırsat sundu. Ödülün başvuru süreci hakkında tam bir bilgi olmamakla birlikte, amatör araştırmacılar kendi teorilerini paylaşmak için uzmanlara başvurmaya başladılar.
Rao, “Eskiden haftada sadece 1-2 e-posta alırken, şimdi ödül duyurusu sayesinde neredeyse her gün mesaj alıyorum,” diyerek ilginin arttığını belirtti. Dünyanın dört bir yanından farklı diller konuşan bireylerin kendisine yazdığını ifade etti; hatta bazı ailelerin birlikte çalışarak sorun üzerinde fikir yürüttüklerini duyurdu.
İndus yazısını çözmeye adadığı kariyere rağmen, Rao bu konuda hem umudunu koruyor hem de gerçekçi bir yaklaşım sergiliyor. Bunun için uluslararası uzmanların iş birliği, güçlü finansman desteği ve Hindistan-Pakistan sınırındaki tartışmalı bölgelerde yürütülecek kazılar için siyasi müzakerelerin yapılması gerektiğini savunuyor. Kendisi, “Daha fazla ilerleme kaydetmek için bu unsurlar gerekli,” diyerek sözlerini tamamlıyor.
Yadav ise, dördüncü sınıfta öğrendiği İndus Vadisi medeniyetine dair merakı hiç kaybetmediğini belirtiyor. “Çözüm bulunmasa bile, bu konuda çaba sarf etmek ve çalışmak her zaman teşvik edici geliyor,” diyerek yazının deşifre edilmesinin İndus halkının yaşam tarzına dair önemli ipuçları sunacağına inanıyor. “Atalarımıza dair daha birçok şeyi, düşüncelerini ve yaşamsal odak noktalarını öğrenebileceğiz” diyerek, bu durumu “bugün bizlerden saklanmış” detaylar olarak nitelendiriyor.
“`
More Stories
Hollanda Dışişleri Bakanı Veldkamp: Türkiye’nin de masada bir yerinin olması önemli
Son dakika… TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve YİK Başkanı Ömer Aras’ın davası kabul edildi
15 yaşındaki müşterisini saçından sürükledi