“`html
İsrail’in İran’a Yönelik Askeri Hamleleri ve Olası Rejim Değişikliği
13 Haziran’da gerçekleşen geniş kapsamlı hava saldırıları, İsrail’in İran üzerindeki etkisini artırarak bölgedeki gerginliği tırmandırdı. Bu askeri eylemlerin amacı, birçok uzmana göre sadece İran’ın nükleer programını hedef almak değil, aynı zamanda İran’da bir rejim değişikliği yaratma potansiyeli taşımaktadır.
Askeri Stratejilerin Arkasındaki Nedenler
İsrail’in gerçekleştirdiği operasyonlar, İran Devrim Muhafızları’nın üst düzey yöneticilerinin hedef alındığı bu saldırılarla yalnızca askeri bir darbe değil, aynı zamanda psikolojik bir etki yaratmayı da amaçlıyor. Uzmanlar, İsrail’in hedefinin İran’daki yönetim elitini sarsarak halkı protesto için sokağa dökmek olduğuna işaret ediyor.
Ağır bir saldırı teorisine dikkat çeken analistler, İsrail’in hamlelerinin sadece nükleer tesislerle sınırlı kalmadığını; sanayi, yerel güvenlik güçleri ve altyapıya yönelik de geniş bir strateji izlediğini belirtiyor. Eski yetkililer, bu hamlelerin İran devletinin zayıflatılmasını, ekonomisine daha fazla zarar verilmesini ve dolayısıyla muhtemel bir rejim değişikliği hedefini taşıdığını ifade ediyor.

Enerji Tesislerine Yönelik Saldırılar
Özellikle geçtiğimiz cumartesi gecesi enerji tesislerine yapılan saldırılar, bölgedeki çatışmaları alevlendirdi. İsrail, İran’ın dünyanın en büyük doğal gaz alanlarından biri olan Güney Pars’a yönelttiği saldırılar sonucu üretimde büyük aksamalar meydana geldi ve yangınlarla sonuçlandı. Tahran dışındaki yakıt deposuna yapılan saldırıyı kaydeden kalabalık, yangının boyutunu gözler önüne serdi.
Sosyal medyada yayımlanan görüntüler, havaalanları, elektronik üretim tesisleri, polis istasyonları ve Tahran’daki camileri koordine eden ofislerin de hedef alındığını gösteriyor. Saldırılar, kalabalık alanlarla yalnızca birkaç metre mesafede gerçekleşti.

İran’daki Liderlerin Kaygıları
Eski ABD’li diplomat Richard Nephew, bu operasyonları nükleer programı sona erdirmekten çok, rejim değişikliklerine odaklandığını vurguladı ve bu stratejinin yüksek risk taşıdığına dikkat çekti.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, çatışmaları, İran rejimini devirme fırsatı olarak tanımlayarak, İran halkını “özgürlük için ayağa kalkmaya” çağırdı ve rejimi “zaafa uğramış” olarak değerlendirdi. Netanyahu, özellikle doğusunda gerçekleştirdikleri operasyonları ve üst düzey liderliğin İstanbul’dan başarı ile taşındığını sözlerine ekledi.
“İran’daki liderlerin çantalarını topladıklarına dair işaretler var,” diyerek, Netanyahu, “İran rejimi zayıf, bu yüzden rejim değişikliği kesinlikle mümkün” dedi, ancak kararın İranlılar tarafından verilmesi gerektiğini vurguladı.
Nükleer Tesislere Yönelik Odaklanma
Bazı askeri yetkililer, bu saldırının ana hedefinin nükleer tesisler olduğunu savunmaya devam ediyor. Örneğin, eski askeri istihbarat yetkilisi Yossi Kuperwasser, saldırıların aslında rejimi çökertmekten çok savaş bağlamında yapıldığını dile getirdi. Uydu görüntüleri, bazı altyapıların zarar gördüğünü ancak zenginleştirme santrifüjlerine daha fazla zarar verilmediğini gösteriyor.
İç Çatışmanın Etkileri
İran, bu saldırıya karşılık olarak hedeflerine yönelik füze ve insansız hava araçlarıyla misilleme yapmaya devam ediyor. Devrim Muhafızları, askeri üsler ve radar sistemleri gibi noktalara yönelik saldırılarda bulunuyor.
Artan gerilim, yalnızca bölgeyi değil, aynı zamanda küresel dengeleri de etkileyebilecek bir iç çatışmanın eşiğine getiriyor. 90 milyon insanı olan İran’daki huzursuzluklar, rejim değişiklikleri konusunda belirsizlikleri de beraberinde getiriyor. Hamaney’in liderliğinin istikrara kavuşturulup kavuşturulamayacağı hala tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Ayetullah Ali Hamaney’in Liderliği ve Geleceği
Bütün bu gelişmeler ışığında, gözler İran’ın en güçlü liderine, Ayetullah Ali Hamaney‘e çevriliyor. İsrail’in son saldırıları, sadece askeri hedeflerin ötesinde, İran’ın politik yapısını ve ideolojik dengesini de sarsmayı hedefliyor.
Ayetullah Ali Hamaney, 1989’dan bu yana ülkenin en yüksek otoritesi olarak görev yapıyor. Ancak, artan iç huzursuzluklar ve bölgesel gerilimler, Hamaney’in liderliğini büyük bir sınavla karşı karşıya bırakıyor.
Sonuç ve Gelecek Öngörüleri
Hamaney’in liderliği, İran’ın iç dinamiklerini ve dış politikasını derinden etkiliyor. Ancak birçok uzman, son yıllardaki gelişmelerin onun liderliğini test ettiğini belirtiyor. Gelecekteki gelişmeler, İran’ın siyasi yapısını ve liderlik netliğini büyük ölçüde etkileyecek gibi görünüyor.
Bu içeriklere ilave olarak, Washington Post, The Guardian, Times Of Israel ve Bloomberg gibi prestijli kaynaklardan derlenmiştir.
“`